18 Şubat 2016 Perşembe

Saint Jean Cap Ferrat Marina - Fransa

Nice ve Monaco arasında kalan Saint Jean Cap Ferrat Yarımadası Fransız Rivierası’nın tanınmış tatil beldelerinden biridir. Adını meşhur burundan alan bölge binlerce yatın uğrak noktası olmasından ötürü ün kazanmıştır.
Tarihi antik Yunanlara uzanan bölgede farklı medeniyetler hüküm sürmüştür. 19. yüzyılda küçük bir balıkçı kasabası olan yerleşim yeri, gelişerek önemli bir çekim merkezi haline gelmiştir. Dünya çapında birçok ünlünün evinin bulunduğu şehir, Monaco’dan sonra en pahalı 2. yerleşim yeridir.
Sıcaklık ortalamaları genelde yüksek seyreden Cap Ferrat’ın etrafının dağlarla çevrili olması, bölgeyi şiddetli rüzgârlardan korumaktadır. Yılın sadece 3 ayında sıcaklık değerleri 10C°’nin altına iner. Sulak bitki örtüsü ve kayalık kumsallarıyla ünlü yarımada; Eze, Monaco Prensliği ve Cannes gibi diğer popüler tatil beldelerine yakın konumdadır. Saint Jean Cap Ferrat yakınlarında bulunan önemli yerler arasında; kumsalları, hayvanat bahçesi ve Le Phare feneri (1862 yılında Napolyon tarafından yaptırılmıştır) sayılabilir.
Geçim kaynağı büyük ölçüde turizme dayanan bu tatil beldesinde yaygın olan yerel mutfak kültürü ise deniz ürünlerine yoğunlaşmıştır. Misket limonu yatağında levrek, mantarlı somon bifteği, sarımsak soslu sebzeli kod balığı ve kaparili tırpana balığı en popüler deniz ürünleri arasındadır. Et ürünlerine gelince, en çok tercih edilenler arasında yaban domuzu ve kaz ciğeri ile pişirilmiş biftek gelmektedir.
Avrupa yat turizminin en önemli noktalarından olan Saint Jean Cap Ferrat Marina 1970’lerin başında inşa edilmiştir. Feç mesafelerinin 200-250 km’yi bulmasından ötürü, marina doğu yönlü soluğanlara açıktır. Buna karşı baseni koruyan 350 metre uzunluğunda taş dolgu bir mendireğe sahiptir. Tali mendirek uzunluğu ise 70 metre ve giriş ağzı açıklığı 37 metredir. Basene kabul edilen en büyük yat boyu ise 28 metredir. Özellikle doğulu rüzgârların etkisi altında limana girişte zorluk yaşanması olasıdır.
Basen içi su yollarının genişliğinin, uluslararası standartlar dikkate alındığında dar kaldığı söylenebilir. Marinanın giriş bölgesinde (basen dışında kalacak şekilde) 50 m uzunluğundaki yatları kabul edebilen bir yanaşma yeri mevcuttur.
Basen içindeki su derinliği -2,0 metre ila -4,5 metre arasında değişmektedir. Giriş ağzında ise -4,0 metre civarındadır.
Marinanın kuzeye bakan giriş bölgesinde yaklaşık 2.000 m²’lik bir alan üzerinde çekek alanı bulunmaktadır. Akaryakıt (23,5 m uzunluğunda) ve karşılama rıhtımları liman giriş ağzının önünde yer almaktadır. Toplam korunmuş su alanı 5,3 hektardır. Yat başına düşen su alanı 95 metredir. Bu değer, basen içi dar su yolları nedeniyle ortalamanın altında kalmaktadır. Liman 5 adet rıhtım ve 10 adet iskeleye sahiptir. İskele genişlikleri 2 ve 3 m olarak planlanmıştır. Genel kullanıma açık (halk) liman, basenin sonunda yer alan eski limanın içindedir. Toplam kapasitenin 1/3’ü genel kullanıma ayrılmıştır.
Büyük yatlar, manevra kabiliyetleri gözetilerek liman girişine yakın konumlandırılmıştır. Limanın merkez bölgesinde (eski liman ile sınırı oluşturan) yer alan mol üzerinde çeşitli sosyal işlevler bulunmaktadır. Ana mendirek üzerinde ve kara tarafında (batıda) toplamda yaklaşık 200 araçlık park imkânı bulunmaktadır. Marinayı şehir ile bütünleştiren yol bağlantısı aynı zamanda erişimi de kolay kılmaktadır. Marina planlamasında, herhangi bir konumundaki yatçının uzun mesafeler kat etmeden yürüyerek istediği noktaya ulaşabilmesi gözetilmiştir.
Marinadaki tüm yatların 2/3’ünü 10 metreden daha küçük tekneler oluşturmaktadır. 12 ve 18 metrelik teknelerin oranı sırasıyla %20 ve %10’dur. 20 metreden uzun yatların oranı ise %4’tür.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder